Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanması ardından durumu protesto etmek isteyen partililer, çift taraflı bir broşür hazırladılar. Ön yüzünde “Beni öldürmeden susturamazsınız… Öcalan için rehin alındım… Ümit Özdağ’a özgürlük”; arka yüzünde ise Ümit Özdağ’ın mesajı yer aldı. Özdağ’ın mesajı ise şu şekilde;
“Türk Milletini 2011’den beri “Sessiz İşgal” hakkında uyardım. Söylediklerimi AKP hükümeti önce umursamadı, sonra anlamamazlıktan geldi, ardında da beni yalanlamaya kalktılar. Oysa hep kendi yalanlarıyla çelişip durdular. Şimdi ise terörist elebaşı Öcalan’ı özgür bırakmak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni federasyona dönüştürmek, Anayasa’dan Türklüğü çıkarmak istiyorlar. Ben, bana sunulan makamları kabul etmeyip, Türk milletinin çıkarlarını savunmayı seçtim. Bu yüzden rehin tutuluyorum. Türk Milletinden ricam Zafer Partisi’ne sahip çıkmalarıdır”
BROŞÜR DAĞITMALARI YASAKLANDI
Stand açarak broşürleri dağıtan partililer ise polis engeliyle karşılaştı. Son üç gün içinde İstanbul’un farklı ilçelerinde açılan parti standlarının polis tarafından kapatıldığı ve söz konusu broşürlerin dağıtımının Basın Savcılığı tarafından yasaklandığı ileri sürüldü. Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı Hakan Akşit konuyla ilgili şu açıklamayı yayınladı;
“BİZE RESMİ BİLDİRİMDE BULUNULMADI”
“Son üç gün içinde İstanbul’un farklı ilçelerinde, partimiz tarafından izinli olarak kurulan stantlarımız, herhangi bir resmi bildirim yapılmadan ve hukuki gerekçe sunulmadan emniyet güçleri tarafından kapatılmıştır. Maltepe, Çekmeköy ve son olarak Kadıköy’de yaşanan bu müdahaleler sırasında, stantlarımızda görevli parti üyelerimiz kimlik tespiti için karakola götürülmüş, faaliyetlerimiz keyfi bir şekilde engellenmiştir.
Emniyet yetkilileri, bu uygulamanın gerekçesi olarak, stantlarımızda dağıtılan ve Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’a ait broşürlerin Basın Savcılığı tarafından yasaklandığını ileri sürmektedir. Ancak bugüne kadar Zafer Partisi İstanbul İl Başkanlığı’na veya ilgili ilçe teşkilatlarımıza böyle bir yasaklama kararına ilişkin herhangi bir resmi bildirim ulaşmamıştır. Konuyla ilgili talep ettiğimiz resmi evrak ise yetkili merciler tarafından tarafımıza sunulmamıştır.
Bu uygulamalar, anayasal haklarımıza ve demokratik değerlerimize açıkça aykırıdır. Anayasa’nın 26. maddesi gereğince ifade özgürlüğü ve siyasi partilerin propaganda hakkı güvence altına alınmıştır. Hukuki dayanağı olmayan bu keyfi müdahaleler, yalnızca Zafer Partisi’ne değil, tüm Türkiye’deki demokratik sürece zarar vermektedir.
Zafer Partisi olarak, hukukun üstünlüğüne olan bağlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Partimizin siyasi faaliyetlerini engellemeye yönelik bu antidemokratik uygulamalara karşı hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Yetkililerden, demokratik haklarımızın korunması adına derhal açıklama yapmalarını ve bu tür keyfi müdahalelerin sona erdirilmesini talep ediyoruz”
