İnek veya keçi sütünü solladı: Bu süt kötü kolesterolü düşürüyor

Yulaf Sütü: Kolesterol Düşürmek İçin Doğal Bir Çözüm

Kolesterol seviyelerini dengelemek isteyenler için yeni bir alternatif ortaya çıktı: yulaf sütü! Geleneksel süt ürünlerinin dışında kalan bitki bazlı içecekler arasında ön plana çıkan yulaf sütü, sağlıklı bir yaşam için ideal bir seçenek olabilir. Yapılan araştırmalar, yulaf sütünün içerdiği beta-glukan sayesinde LDL düzeylerini düşürebileceğini gösteriyor.

Yulaf, arpa ve bazı mantar türlerinde doğal olarak bulunan beta-glukan, sindirim sisteminde kolesterolün emilimini azaltarak kana karışmasını engelliyor. Bir fincan yulaf sütü, 1.2 grama kadar beta-glukan içerebilir, bu da onu kalp dostu bir içecek haline getiriyor.

Bilimsel Araştırmalar ve Yulaf Sütü

Yüksek kolesterolü olan 66 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 750 ml yulaf sütü tüketenlerin toplam kolesterol seviyelerinde %3, LDL kolesterol seviyelerinde ise %5 oranında azalma görüldü. Yapılan daha geniş çaplı analizlerde de, 3.5 gram beta-glukan tüketiminin LDL kolesterolünü %4 oranında azalttığı gözlemlendi. Ayrıca, 2018 yılında yayımlanan bir araştırma, yulaf bazlı içeceklerin direkt yulaf tüketimine kıyasla kolesterol üzerinde daha uzun süreli olumlu etkiler yaratabileceğini ortaya koydu.

Yulaf Sütünün Sağlığa Faydaları

Yulaf sütü sadece kolesterol düşürmekle kalmaz, aynı zamanda sindirime yardımcı olur, kan şekeri seviyelerini dengeleyebilir ve tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolüne destek olabilir. B vitaminleri açısından zengin olan yulaf sütü genellikle A ve D vitamini ile kalsiyum gibi ek besinlerle güçlendirilmiş olarak satılır. Aynı zamanda potasyum, magnezyum ve çinko gibi mineraller açısından zengin olmasıyla kemik sağlığına da katkıda bulunabilir.

Laktoz intoleransı veya süt alerjisi olan bireyler için mükemmel bir alternatif olan yulaf sütü, çevre dostu bir seçenek olmasıyla da dikkat çekiyor. Geleneksel süt üretimine kıyasla daha az su tüketen yulaf sütü, sürdürülebilir bir içecek tercihi olabilir.

Related Posts

Yağmur sonrası deniz enfeksiyonlarına dikkat!

Özellikle sağanak yağışların ardından denize girilmesinin, çeşitli sağlık risklerini de beraberinde getirdiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Öztürk, “Yoğun yağışların ardından dere, kanalizasyon ya da yüzey suları denizle buluşur. Bu sular, çeşitli mikroorganizmalar, bakteriler ve hatta parazitlerle yüklü olabilir. Bu da, çocuklarda mide-bağırsak enfeksiyonlarından kulak iltihabına, cilt döküntülerinden göz enfeksiyonlarına kadar birçok sağlık sorununa yol açabilir” dedi.

Güneşe dikkat: Alerji vakalarında artış başladı

Havaların ısınmasıyla birlikte güneş alerjisine bağlı şikayetlerde belirgin artış yaşanıyor. Uzmanlar; özellikle güneşe maruz kalan yüz, kol, bacak ve ellerde görülen kaşıntı, kızarıklık ve döküntü gibi belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini belirterek, güneşten korunmanın ihmal edilmemesi konusunda uyarıyor.

PSA testi: Her yüksek değer kanser demek değil

PSA testi yıllardır prostat kanserini erken yakalamanın yolu olarak görülüyor ama her yüksek değer kötü haber anlamına gelmiyor. Bazen düşük PSA’ya rağmen kanser çıkabilir. Bazen de yüksek PSA, sadece iyi huylu bir büyümenin ya da enfeksiyonun işaretidir.

Ağrı’da solunum rahatsızlığı yaşayan bebek ambulans helikopterle Bitlis’e nakledildi

Ağrı’da doğumun ardından solunum sıkıntısı yaşayan bebek, ambulans helikopterle Bitlis’e sevk edildi.

Keneler bu kan grubuna bayılıyor! Uzmanlar uyardı: ‘Görmezden gelmeyin’

Yaz ayları, doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarırken bir yandan da bazı tehlikeleri beraberinde getiriyor. Bu tehlikelerin başında, son yıllarda vakaları hızla artan keneler geliyor. Bir ısırığı ölümle sonuçlanabilen bu küçük canlılar, bir kan grubuna daha fazla yakınlaşıyormuş. İşte uzmanların araştırma sonuçlarını derledik.

Sigara bırakma polikliniklerinde 3,8 milyon kişiye destek sağlandı

Sağlık Bakanlığınca, Türkiye genelinde hizmet veren sigara bırakma polikliniklerinde 2010 yılından bu yana 3 milyon 801 bin 962 muayene yapıldı.Hekimlerin muayenesi ve değerlendirmesi doğrultusunda 1 milyon 538 bin 45 kişiye farmakolojik destek sağlandı.